11 Ekim 2015 Pazar

icabında varsa bi sorun... çözeriz

icabında varsa bi sorun... çözeriz, ne bu koşturmaca.., hengame..
10.10.2015
11:47

Herkeste bi koşturmaca, bi hengamedir gidiyor. Neye, niçin, neden koştururlar bilmem. İhtiyaçları için olmalı da, ama niye koştururlar ki, ihtiyaçların koşuşturmadan karşılanabildiği bir sistem niye yok? Bugüne kadar niye kurulmadı bu sistem?

Biraz yavaş, sakin, rahat lütfen. Şöyle rahat rahat gidip gelsek, işimize gücümüze rahat rahat baksak, rahat rahat çalışsak, rahat rahat kazansak, rahat rahat alsak versek bir birimize, rahat rahat yesek içsek gezsek tozsak, ah, rahat rahat sevişsek filan, gülsek şöyle rahat rahat geniş geniş, eğlensek, ne güzel
olmaz mı? Olur tabii, olmasına olur da ama hâlâ bi koşuşturmacadır, hengamedir gidiyor.

Niye kovalarlar, neyi kovalarlar, kaçan ne, anlamış değilim vesselam.

Ben anlamadan geldim bu yer yüzüne, anlamadan yaşadım-yaşıyorum, anlamadan da terki diyar edeceğim bu sistemden anlaşılan. Ah, neyi anlamam gerektiğini de bi bilsem?

Karıncaların bi derdi var mı bilmem, insanlarımızın derdi ne onu da bilmiyorum gerçi, ama karıncalara bakınca güçlü bir sistemleri olduğunu anlayabiliyoruz. Karınca kararınca demişiz mesela, her halde sezmişiz de demişiz, belli ki onların güçlü bir sistemleri var bizimkinin karşısında. Ah işte, belli ortada. Doğanın nasıl güçlü bir sistem içine oturduğunu da kanıtlayıp durmuyor muyuz bilimsel ya da anti bilimsel olsun tüm boyutlarıyla kendimize, evet, kanıtlıyoruz işte, ama yine de dur durak tanımıyor bizim şu koşuşturmalarımız, hengamelerimiz de bir türlü bitmek bilmiyor.

Ve ben de bu şaşkınlığımı hiç konuşmadan, düşünmeden, hiç mi hiç duramayacağım anlaşılan. Anlıyorum ki çok şaşkınım, gerçekten. Aklım almıyor hakikaten. Ne yapmak lazım bana? Oturdum kaldım burada.

Hadi kalkayım diyorum, ben de biraz koşuşturayım, ama neye koşuşturacağım, nereye, niye? Hadi bir hengame yaratayım diyorum mesela ama ne?

Yok yok, bu böyle olmayacak, öyle de olmayacak, böyle de.

Sorun peşinde koşmak başka şey, sorun yaratmaya başlamak başka. Ben sorun yaratmaya çalışmamalıyım, en azından kendime, öyle değil mi? Sorun peşinde olmalıyım, sorunun. Sorun ne?

Sorun, bu koşuşturmacaların çocukluk halimizdeki ve hayalimizdeki sokak koşuşturmalarımızdan farklı olduğunu ayırt ve tespit etmek ve de ettikten sonra,.. sonra... sonrası yok...yok işte, sorun bu. Yokluk.

Benim kafamda hiç bi sorun gerçek manada bir sorunsallık kazanamıyor nedense! Hayatın sorunlu olan kısmı ki gerçekten var mı ondan da pek emin değilim; yani hayat var, var olmasına yok değil, onu demek istemiyorum; onun sorunlu olan kısmının sorunsuz olandan daha büyük ve daha çekici bir yanı, yönü, yöresi filan yok benim kafamda. Gelin varsa bi sorun burada çözelim dediğim noktada iş bitiyor mesela, benim için.

Gelin, varsa bi sorun çözelim aramızda. Neden kaçınalım ki?

Neden kaçınalım? Yani, neden, neden? Israrla üzerinde duruyorum bu sorunun. Hiç kimse mi rahata ermek düşüncesinde değil yani? Ha? Bilmek istiyorum.

Hayatta Rahat Etmek fikri ya. Hı? Hayatta rahat etmek fikri çok mu zor bişey? Hiç mi cazip değil? Kabul edilmesi o denli mi zor bir şey? Yani o kadar mı zor? Ne kadar zor? Ay, çok zor!

İçinde bulunduğum şartları değiştirerek baksak diyor iç sesim, aynı şekilde düşünmeye devam eder miydim acaba, böyle rahat rahat? Tabii ki fark olur olmasına da, kişisel farkımız ne olursa olsun, hayatta rahat etmek fikrinin değişeceğini sanmam pek, yani. Ama herkesin hayatta rahat etme şekli şemailine göre fikrin boyutları çeperleri değişiklik arz edebilir, yani diyebiliriz, böyle diyebiliriz, o da
doğru.

Herkesin hayatta rahat etme şekli şemaili farklı. Tek bir model yok yani bu konu da örnek gösterilip şablon çıkartılabilecek ve bundan da hani kalıcı bir sistem oluşturabileceğimiz, öyle değil mi? 
Hımm... Yaa, konu işte böyle derinleşip gidebilir.

Yok. Lanet olsun ki yok. Ayy! Niye lanet okuyorum ki durup dururken? Yoksa yok. Napalım
yani, napayım? Karalar mı bağlayayım şimdi bunun için?

Kime sorsam, 'ay çok işim var, koşturup duruyorum' diyor anlamıyorum. Gerçekten anlamıyorum. Ne bitmeyen işlermiş bunlar? Ömürler bitiyor, iş bitmiyor kardeşim! Siz de bunu bi anlasanız artık, aah ah! Bi anlasanız.

Of!
Of! Sıkıldım bu muhabbetten. Değiştirelim şu konuyu.

ANKARA'DA YAŞANAN ELİM OLAY SEBEBİYLE GENEL MÜDÜRLÜĞÜMÜZÜN TALİMATIYLA TÜRKİYE GENELİNDE DEVLET TİYATROLARININ 10 EKİM 2015 CUMARTESİ GÜNKÜ TÜM MATİNE VE SUARE TEMSİLLERİ İPTAL EDİLMİŞTİR.

Al işte! Konu dediğin işte böyle değişir!

YAŞANAN MENFUR TERÖR SALDIRISI NEDENİYLE DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI TÜM SAHNELERİMİZDEKİ OYUNLARIMIZ CUMARTESİ-PAZAR GÜNLERİ İÇİN İPTAL EDİLMİŞTİR.

İçimi kuruttunuz be! 14:03

Hiç yorum yok: